2 Ağustos 2017

Gezi Notları | Halkidiki & Thassos - 1

Yazları güneşi kum ve deniz ile buluşturmayı seven bir aile olarak, bu yaz tatilimizin rotasını Yunanistan'ın son yıllarda iyice meşhur hale gelen sahillerine çevirdik.


HALKİDİKİ & THASSOS


İstanbul'dan arabamızla İpsala Gümrük Kapısı'ndan geçiş yapacak ve önce Halkidiki sonrasında ise Thassos'a gitmek üzere 7 gün 8 gece sürecek tatilimizi planladık.

Herhangi bir tur şirketi ile ya da Selanik üzerinden uçak ile gitmeyi planlamıyorsanız; öncelikli olarak aracınızın yeşil sigortasını yaptırmalısınız. Ayrıca araç kimin üzerineyse o kişinin uluslararası ehliyetinin bulunması gerekiyor. Hem Türkiye hem de Yunanistan sınırındaki gümrük ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından... ver elini Yunanistan!

Bizim Yunanistan topraklarındaki ilk noktamız Alexandroupolis yani Dedeağaç oldu. Kendi aracımız ile seyahat ettiğimizden biraz rüzgar nereden eserse oraya gidecek şekilde ilerlemeyi zaten kafamıza koyduğumuz için, iyice acıktığımız sabah 8 sularında Alexandroupolis'de olmak ve mis gibi iyot kokusunu ciğerlerimize çekerek deniz kenarında kahvaltı etmek bize çok iyi geldi.




anlamiko - Gezi Notları
N.O.A. Cafe & Bar / Yatch Club

Dedeağaç'ı hepi topu 1 saat gördüğüm için hakkında yorum yapmam pek doğru olmaz ancak kahvaltı yaptığımız sahil kısmı çok hoşuma gitti. Sanki yazlık bir belde, eskilerin deyimi ile sayfiye yeri hissiyatı yarattı bende.


anlamiko - Gezi Notları
Dedeağaç

O güzelim mozarella ve zeytinyağlı sandviçi mideye indirdikten sonra artık rota Halkidiki!

Biz İstanbul'da yeşile hasret kalmışız. O insanın içine ferahlık veren yemyeşil doğaya şahit olunca; bunu bir kez daha anladım. Yola çıkıyor diye ağacı kökünden kesmek yerine, ağacı yola göre budayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. İnsan ister istemez şaşırıyor.

Resim yazısı ekle

Halkidiki 3 yarımadadan oluşuyor. Kassandra, Sithonia ve Athos.
Athos zaten rahiplerin adası olduğu için giriş izniniz yok, bu nedenle bu bölümü doğal olarak biz de eliyoruz. 

Görsel www.travel-greece.org isimli web sitesinden temin edilmiştir.

1. GÜN: Halkidiki'nin Kassandra Bölgesi'nde yer alan otelimize yerleştikten sonra ilk istikamet tabii ki deniz!
Otelimize yakın olması sebebi ile tatilimizin birinci gününde Paliouri Plajı'na gidiyor ve kızımızla denizde oynamaktan fotoğraf çekmeyi unutuyoruz. 

Akşam yemeği için seçimimiz ise Afitos

Saat 8 civarı Alaçatı havasındaki ara sokaklarında dolaştıktan sonra bizi bu manzara ile karşılıyor Afitos. Tam gün batımına da denk gelmişiz, hava mis... İnsan daha ne ister? Gözünüzün alabildiğine mavi ve yeşil.

anlamiko - Gezi Notları
Afitos

Thea Thalassa'ya oturup Barbayanni'mizi, üzerinde neredeyse yarım kalıp peynir bulunan Greek Salad (Yunan Salatası), kabak kızartması, balık ve birkaç meze ile gün batımında mideye indiriyor ve şerbet gibi bir geceye bağlanıyoruz.

anlamiko - Gezi Notları
Thea Thalassa - Afitos

2. GÜN: Sabah kahvaltımızı sahil şeridinde güzel bir omlet ve kahve ile yapıp, yine Kassandra Bölgesi'nde bulunan Chaniotis plajlarını deneyimlemek üzere yola koyuluyoruz. 

Yunan sahillerinin genel olarak en güzel tarafı sanırım bir şemsiye ve katlanabilir kamp sandalyeniz olduğu sürece gönlünüzün istediği her kıyıda denize girebilmeniz. Yani aslında bunlara da gerek yok. Ama gölgelik bir alan bulamaz ya da yaratamazsanız sıcaktan bayılabilirsiniz.

Biz hem tatilci olduğumuz ama daha da önemlisi 2 yaşında bir bebek ile tatil yaptığımız için genelde tesis bulunan lokasyonları tercih etmeye özen gösterdik.

Chaniotis'te gittiğimiz plaj son derece güzel ve temizdi ancak burada şezlong ve şemsiye için girişte ücret ödemeniz gerekiyor. Ayrıca Halkidiki'deki genel ücret politikasının bir çıt üzerinde bir fiyatlandırmaları mevcut.

anlamiko - Gezi Notları


anlamiko - Gezi Notları
Plajın önündeki denizde herkesin kullanması için devasa deniz oyuncakları ve yastıklar var. Deniz suyu soğuk ve çok derin olmadığı için çocuklu aileler için de oldukça avantajlı.

anlamiko - Gezi Notları
Her sahilde meşhur frappe içmeden edemezdim.
Frappeyi ister şekerli ve sütlü, ister şekersiz ve sütsüz, isterseniz de şekersiz ve sütlü tercih edebilirsiniz. Anladığım kadarı ile orijinali şekerli ve sütlü olanı, zira şekersiz ve sütlü tercihim nedeni ile neredeyse her yerde üstüne basa basa "şekerli olmasın mı?" diye sordular.

Otelimize dönüp biraz dinlendikten sonra ise otel sahibinin bize ödünç verdiği plaj şemsiyesi ve arabamızda daimi bulunan katlanabilir kamp sandalyelerimizi alıp halk plajına gittik. Plaj pazar günü olması sebebi ile inanılmaz kalabalıktı ve garip bir rüzgar çıktığı için son derece dalgalıydı. Yani eğer tesisi olan plajlara gitmek istemezseniz ya da tercih etmezseniz; kaldığınız otele muhakkak şemsiye vs sorun. Yardımı genelde geri çevirmiyorlar. :)

Akşam yemeğinde bu sefer Garry's The King of Gyros'da Yunanlıların meşhur tavuk döneri Gyros'u denedik. Tat olarak bana çok tuzlu geldiği ve sanırım az biraz da güneş çarptığı için yiyemedim. Ailemin diğer iki ferdi ise lüp lüp götürdüler.

Halkidiki gezi notları devam edecek...

4 yorum :

  1. Öncelikle bir dilci olarak dilinizin akıcılığına bayıldım. Zor bir metin türü olan gezi yazısının hakkından gayet güzel gelmişsiniz.
    Devamını merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Profesyonel bir gözün beğenisini kazanmış olmaktan çok mutlu oldum. Teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Bayıldımmm! fotoğraflar ve yazıı o kadar güzel ki çok çabuk bitmedi mi?!
    Devamını bekliyorum <3

    YanıtlaSil