30 Kasım 2014

İzledim | Film: The Normal Heart

The Normal Heart - Normal Bir Kalp


Yapım:2014 - ABD
Tür: Drama
Süre:132 Dak.
Yönetmen:  Ryan Murphy
Oyuncular:  Mark RuffaloJonathan GroffFrank De Julio, Taylor Kitsch, Julia Roberts, Jim Parsons, Matt Bomer
Senaryo:  Larry Kramer

IMDB Puanı: 8 / 10

1980'li yılların başında Amerika'da da kendini göstermeye başlayan AIDS hastalığına karşı bir grup gay aktivistin mücadelesi.

MimE Notu: 25 Mayıs 2014 tarihinde Amerika'da HBO Kanalı'nda yayınlanan bu çarpıcı filmin oyuncu kadrosunda birçok ünlü sinema oyuncusu da yer alıyor.

Yıl 1981. Yer New York, Amerika. Gayler hayatlarını özgürce yaşamanın mutluluğunu sürerken, nereden geldiği ve de nasıl gideceği bilinmeyen amansız ve de çaresiz bir hastalığın kollarına düşüyorlar. Sevgilileri, aileleri hatta en yakın arkadaşlarını bile kaybediyorlar ama kimsenin umursadığı yok. Çünkü onlar topluma göre "normal" değiller, onlar başka bir "şey". Seslerini duyurmak, kendilerini kabul ettirmek imkansız... 

Filmde 1981 - 1984 yılları arasında seslerini duyurmaya çalışan ve hastalıklarına çare arayan insanların hayat kesimlerine şahit oluyoruz. O kadar iç acıtıcı ki yaşadıkları... kelimelerle ifade edemem.

Filmi daha ilginç kılan başka bir detay var ki; filmde yer alan -açıkladıkları ve okuduğum kadarı ile- Matt Bomer, Jim Parsons ve Jonathan Groff gibi oyuncuların gay oluşu. Sanırım filmi daha inandırıcı hale getiren gerçekliklerden biri de bu.

Yalnız uyarıyorum.
Ön yargılarınız varsa bu filmi izlemeyin çünkü ağır gelecek. Biliyorum.

 






27 Kasım 2014

İzledim | Interstellar

Interstellar - Yıldızlararası


Yapım:2014 - ABD
Tür: Macera - Bilim Kurgu
Süre:169 Dak.
Yönetmen: Christopher Nolan
Oyuncular:  Matthew McConaugheyAnne HathawayJessica Chastain
Senaryo:  Jonathan NolanChristopher Nolan

IMDB Puanı: 8,9 / 10

Dünyadaki yaşamın biteceğine inanan bilim insanları ve astronotlardan oluşan ekip, yaşanabilecek başka gezegenler bulabilmek amacı ile uzaya giderler.

MimE Notu: Uzun süresine rağmen kesinlikle sıkılmadan izledim bu filmi.
Hatta bazı filmler var ki; ben Amerikan sinemasının bizi geleceğine hazırladığını düşünürüm. İşte bu film de onlardan biri...
Dünyanın sonu geliyor ve tabiat ana artık bizi sevmiyor. Elini, ayağını bereketiyle birlikte çekiyor üzerimizden. "Gidin" diyor bize, "mahvettiniz buraları, kendinize yeni yerler bulun." Tüm araştırmalar bunu gösterirken, yüzümüzü başka tarafa çevirmemiz oldukça saçma olur sanırım.
 Film de içten içe bunu anlatıyor zaten, dünyanın sonu geliyor ve biz artık başka gezegenlerdeki hayatı araştırmaya başladık bile diyor. Hem dünyanın sonunun gelmesine hem de başka gezegenler keşfetmemize belki daha 50 belki 250 yıl var ama eninde sonunda olacak diyor.
Mantıksız mı?
Kesinlikle değil!

Bu arada Matthew McConaughey'i yine büyük bir keyifle izlediğimi söylemeden geçemeyeceğim. Romantik komedilerin yıldızıyken, onu böyle "ciddi" rollerde izlemek hem şaşırtıcı hem de büyüleyici.
Yine bir Oscar adaylığı gelirse hiç şaşırmam doğrusu.

İzleyecek olanlar için şimdiden iyi seyirler. 
:)

14 Kasım 2014

İzlediğim Diziler

Yeni sezonun başlamasıyla bizim de dizi keyfimiz kaldığımız yerden devam ediyor.

Aklıma gelen sırası ile favorilerim;

1- Grey's Anatomy


Dile kolay tam 11 yıl olmuş dizi başlayalı ve hala bıkmadan izliyorum.

2- Sherlock


Bu kadar sezon araları olmasa -ki iki yılda bir çekiliyor- daha mutlu olacağım, doyamıyorum bu diziye.
Bir sezonda sadece 3 bölüm yayınlanıyor ve 4. sezonunun çekimlerine 2015 yılının Ocak ayında başlanacak... Bekle, bekle, bekle. POF!

3- Originals


True Blood bittikten sonra başladım. Keyifli, çıtır çerez bir vampir dizisi. 2. sezonu 6 Ekim'de başladı ayrıca ana karakter Klaus Michaelson'un aksanına hayranım. Çok net!

4- Game of Thrones


Kitaplarını okumama rağmen hayranlıkla izlediğim, 5. sezonunu sabırsızlıkla beklediğim dizi. Henüz açıklanan bir başlama tarihi ne yazık ki yok.

5- The Last Ship


Ünlü LOST'un yapımcılarının dizisi. 2. sezon için anlaşılmasına rağmen başlama tarihi hakkında henüz bir açıklama gelmedi.

6 - House of Cards 


Yine sezon başlangıcı açıklanmamış dizi. 3. sezonu için beklemedeyiz.

7- True Detective



İlk sezonunu Matthew McConaughey ve Woody Harrelson'un muhteşem oyunculukları ile izlediğimiz dizinin ikinci sezonunda Colin Farrell ve Vince Vaughn'in oynayacağı açıklandı. Colin Farrell'i bir çok filmde polis olarak görmeye alışkın olduğumdan, 2015 yazında başlayacak ikinci sezonda en çok Vince Vaughn'i merak ediyorum.

Gördüğünüz gibi 2 dizi dışında hepsi için beklemedeyim.

Sizin önerileriniz olur mu?

12 Kasım 2014

İç Döküş | Plaza Ağzı!

Şu son zamanların favori (!) dili nedir diye sorsanız kesinlikle Plaza Ağzı derim size!
Yok sevdiğimden değil inanın, canıma tak ettiğinden!

Hem yazışırken hem de konuşurken mükemmel İngilizcelerini, mükemmel Türkçeleri ile birleştiren insan topluluğu olarak özetleyebilirim sanırım kendilerini.


Haydi birkaç örnekle şenlendirelim durumu:

1- Arkadaşlar anlaşalım. Türkçede "Mrb., Tşk., Svg., Syg." vb kısaltmalar yok.
Doğruları;
Mrb değil, Merhaba.
Slm değil, Selam.
Tşk değil Teşekkürler ya da Teşekkür ederim.
Svg değil Sevgiler ya da Sevgilerimle.
Syg değil Saygılarımla.

Böyle yazarken sonsuz saygısız göründüğünüzün altını, üstünü neresini isterseniz çizmeliyim. 
2 harf ekleyecek kadar da yoğun değilsinizdir, değil mi?

Bu arada artık 90'lı yılların mirc odalarında da değilsiniz, bunu belirtmek istedim ki; birazdan a/s/l olayına da girmeyelim.

2- Ben bir Türküm, anadilim de Türkçe. Yabancılarla mesajlaşmadığım sürece yazışmalarımı da Türkçe yapıyorum. 
Bu durumda;
Hello, Thnx, Hi girls gibi selam ve kelamları bana yazmanıza gerek yok. Madde 1'in sonundaki gibi yazmanız yeterli. 

3- Bilumum toplantılarda "ah ben çok iyi İngilizce biliyorum" geyiklerinden gına geldi.
- Organizasyon mekanı araştırırken "ama cozy bir mekan olsun"
- Deadlinelar nedir?
- Toplantıyı ve meeting roomu set ettik.
- Sunumun hard copysi nerede?
- Bu sunuma bits and pieces bir şeyler eklemek lazım(!). (Pardon ne ekleyelim?!)
- Aaa bu sunum çok challenging. (Yuh! Yok artık!)

Bu örnekleri daha fazla uzatabilirim sanırım... Ama gerek yok. Şu anda bile içim şişti vallahi.

Mail atmak, web sitesi, laptop gibi kavramlar iyice dilimizde, kabul ediyor ve kullanıyorum ama yukarıdakiler bana fazla.

4- Türkçe kısaltmaların olduğu kadar İngilizce kısaltmaların da büyük hayranıyım.
Şu ana kadar karşılaştığım en çarpıcı örnek:  10x demek istediği Thanks yani Teşekkür ederim. Neresinden tutsam elimde kalıyor.  

5- Birine mail atıyorsanız hitap edin.
Bazı insanlar var ki; bana e-posta gönderiyor. Kime bölümüne benim ismimi yazıyor ama hitaba "Merhaba" ya da "Selam" diyor ve bırakıyor. Böyle terbiyesizlik olur mu Allah aşkına? Evine gelen insana da "Hoş geldin" yerine "Geç içeri" diyordur bu adabı muaşeret yoksunları!

6-  Bizim güzel dilimizde Future Continuous Tense yok. Yani İngilizcede severek kullandığımız "will be V+ing" kalıbının "yapıyor olacağım" ya da "ediyor olacağım" gibi laf salataları şekline dönüşmüş hali Türkçemizde yok. 
İtiraf ediyorum: Bir süre kibarlık olsun diye bu kalıbı kullandım ama sonra fark ettim ki -hatta B. de bol bol dalga geçti benimle-, orman kibarlığından başka bir şey değil bu. 
- "İlgili metni yarın size iletiyor olacağım" yerine "ilgili metni yarın paylaşacağım" da gayet kibar bir tabir.

Aklıma gelenler şimdilik bunlar.

Haydi kendinize iyi bakın. Yoksa kib mi demem lazımdı?!


Güldür Güldür - Çağlar Çorumlu


Bu konu ile ilgili görsel ararken Sevgili Güldür Güldür Ekibi'nin skecine rastladım. 
Buyurun hislerimin tercümanı Şevket Bey'i izleyin...

http://www.youtube.com/watch?v=nhumx8Ii5qs 



11 Kasım 2014

Oje Günlükleri #2

Bugünkü konuğum ojelerin efendisi, modası hiç geçmeyecek tek renk: KIRMIZI


Oje markası Pastel # 10
Tek katta nar çiçeği, 2 katta kan kırmızı emrinize amade!


7 Kasım 2014

Oje Günlükleri #1

Daha önce yazmıştım (buraya tık tık), renkler ve ojeler konusunda az biraz takıntılıyım.

Ne diyebilirim? Şu renksiz hayatı az da olsa renklendirmeyi seviyorum.
İşte tam da bu yüzden bundan sonra sürdüğüm ojeleri "Oje Günlükleri" başlığı ile paylaşacağım.

Buyurun başlayalım...


Koyu lacivert için Pastel #11, sim için ise China Glaze kullandım.

Pastel'in sürümü kolay ve rahat ayrıca içerisinde çok minicik simler var, bu da ojeyi daha güzel kılıyor. İlk kat sürüldüğünde hat hat kalsa da, ikinci katta tam da şişede görülen renk elde edilebiliyor.

China Glaze ise sürümü kolay ve çok çabuk kuruyan bir oje. Tüm simli ojeler gibi çıkartırken insanı delirtecek derecede zor çıksa da; gülü seven dikenine katlanır diyor ve çok sevdiğim bu ojelerin aşağıda görselini paylaşıyorum.


6 Kasım 2014

Kış Aylarında Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolu Sebzelerden Geçiyor





Kış geliyor ve ben şimdiden ilk nezlemi atlattım bile...

Peki kışın bağışıklı sistemini güçlendirmek için ne yapmalı?

1. Yeşil yapraklı sebzeler ile barışın!

- Bol miktarda C vitamini içeren yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, kuşburnu gibi besinler tüketmeye özen göstermemizin zamanı geldi bile; çünkü C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlayarak savunma sistemini güçlendirir. 
- Ispanak, içerdiği C, E ve B grubu vitaminler ve demir, magnezyum, fosfor, iyot mineralleri sayesinde bağışıklığı kuvvetlendirmekte ve soğuk algınlığına karşı korur.. 
- Pırasa (ki ben hiç yemem / çok ayıp MimE!) C, K, B vitaminlerini, potasyum, kalsiyum, manganez, kükürt, bakır,  iyot minerallerini içerir. Bağırsakları yumuşatarak kabızlığı giderir. 

2. Daha çok kereviz!


- A, B, C vitaminleri bakımından zengindir.
- Fosfor, çinko, bakır, selenyum minerallerini içerir.
- Bağışıklığı kuvvetlendirmekte ve gaz gidermede etkilidir.
- Antioksidan etkisi olan “fitalid” adlı madde içerir ve bundan dolayıdır ki, kandaki stres hormonunu azaltıcı etkisi ile hipertansiyon ve kolesterol dengelenmektedir.






3. Lahana vücut direncini artırıyor
- B, C, E vitaminlerinden ve potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır, magnezyum gibi minerallerden zengindir.
- İdrar söktürücüdür ve içerdiği yüksek posa sayesinde kabızlığı giderici etkisi vardır.







4. Her mevsim brokoli!
- Beta karoten bakımından zengindir.
- B1, C vitaminlerinden zengin ve kalsiyum, kükürt, potasyum, selenyum minerallerini içermektedir.
- Brokoli lif oranı yüksektir.
- Çorbası da çok güzel olur, üzerine zeytinyağı ve limon gezdirilmiş haşlaması da:)










Şimdi bunları güzel güzel yazdın, peki sen yiyor musun? diye sorarsanız; yanıtım çok basit: Pişmiş karnabahar, pırasa, ıspanak ve kereviz ile yıldızım hiç barışmadı benim.
Bu nedenle de ıspanak ve kerevizi çiğ olarak salata içinde tüketiyorum.
Mesela;
- Yaptığım yeşil salatanın içine ıspanak da doğruyorum ve tadı çok lezzetli oluyor.
- Kereviz ise rendeledikten sonra sarımsaklı yoğurtla karıştırıp afiyetle yiyorum.

Ama diğer ikisi... 
Yok ben almayayım.


5 Kasım 2014

Hafta Sonu Kaçamağı - Amsterdam ve Cadılar Bayramı

Amsterdam'ı çok seviyorum.

Sadece özgürlükler şehri olduğu için değil. Farklı bir aroması, kokusu ve dokusu olduğu için.
Sokaklarında gezmek, kanallarının kenarından yürümek, sonbaharın tüm renklerini şehrin içinde yaşayabilmek ayrı bir keyif.

Ve sırf bu yüzden daha bir yıl bile dolmamışken bir hafta sonu tatili için yine Amsterdam'da bulduk kendimizi...


İzledim | Film: Delivery Man

Delivery Man - Süper Baba




Yapım:2013 - ABD
Tür: Komedi
Süre:105 Dak.
Yönetmen: Ken Scott
Oyuncular: Vince VaughnChris PrattCobie Smulders 
Senaryo: Ken Scott

IMDB Puanı: 6,4 / 10

Gençlik yıllarında hasta olan annesinin son dileğini yerine getirmek için para biriktirmeye çalışan David, çözümü sperm donörlüğü yapmakta bulur. 20 yıl sonra ise bu sperm bankasından alınan spermler ile dünyaya gelen 142 çocuk babaları ile tanışmak için bir araya gelirler.

MimE Notu: Gerçekten çok eğlendiğim, çıtır çerez bir film. İnsanı yormayan kolay bir dili, cici oyunculuklar var. 
İnsan bir ara böyle bir şey başıma gelse ben n'apardım diye düşünmüyor değil!