Şu son dönemde bile saat 23:00 civarı pilim bitiyor. Hali ile her gece en azından bir yarım saat okuduğum kitaplarım elimden düşer oldu. Başucumdaki mini kitaplığım biriktikçe birikti... Ne ümitler ile aldığım kitaplarım, 9 aydır başımı bekliyorlar şimdi.
Hamileliğimin 29. haftası gibi ise artık bu böyle gitmez, ben de kendime 1 - 2 kitap alayım bari diyerek, kitapçının yolunu tuttum.
Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler
Aldığım bu kitaptan çok memnun kaldım. İçinde kafamdaki soru işaretlerini yanıtlayacak çokça ve açıklayıcı bilgiler var. Ayrıca sürekli güncellenerek yeniden basılması da benim için artı bir puan.
Tabii biraz geç aldığım için yarısını okumadım ama diğer yarısı -üzerine işaretli post-itlerden de göreceğiniz üzere- beni tatmin etti.
Bir Çocuk Bekliyorum ve Çocuğumu Büyütüyorum
Bu kitapları da annemin kitaplığından aldım. Zaten kapaklarından ne kadar eski olduğunu anlayabilirsiniz. Yazım hataları oldukça fazla olan bu kitapların, zamanında hiç satış kaygısı olmadan yazıldığı ve sadece okuyucuyu bilgilendirme odaklı olduğu aşikar.
Fasulyenin Günlüğü
Bana firma gönderisi olan bu kitap gerçekten çok eğlenceli. Kitabın yazarı Özlem Dilber çok esprili bir dil ile hamileliğini anlatmış, Op. Dr. Selçuk Somer'in bir uzman gözü ile nüanslarını da araya serpiştirmeyi es geçmemiş.
Eğlenmek istiyorsanız, hamileliğin o kadar da zor bir süreç olmadığını yaşayanından okumak istiyorsanız kesinlikle alınabilir ama benim gibi "bilgi" odaklı bir kitap arıyorsanız; bu kitap sizi tatmin etmeyecektir.
Sevgiler,
*aka: also known as = bilindiği üzere, namı diğer
değişen kitap zevki, giyim ve yürüyüş tarzı :)) hepsi çok güzel duygular :)
YanıtlaSilBakalım daha nelere alışacağız? :)
SilHer çocuk kendi kitabını yazar, diye geyik yapayım mı? :)) Şaka bir yana, Çınar'da ben de hamilelik kitaplar hatmetmiş, doğduktan sonra da "Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler"e 9-10 ay kadar sıkı sıkıya bağlı yaşamıştım -hatta annem "ne diyor senin İncil?" diye soruyordu (kitap İngilizce olduğu için). Fakat o kitaptaki "şu ay bunu yapmalı, bu kadar uyumalılar" Çınar'a hiç uymadığı için o kadar canım sıkılıyordu ki, anlatamam. 1 yaşına doğru "ay bu çocuk iyi, sağlıklı, gelişimi güzel, mutlu; ya 16 saat de uyumayıversin, ya da kendi kendine uyumasın, ya da finger food'u kusmadan yiyemesin noolmuş yeeaaaaa" diye issyeeaaan ettim ve hepsini arkadaşımın dükkanına satılmak üzere gönderdim :)))) Rüzgar'da da ukalalık yapıp ne bir satır hamilelik kitabı okudum (yani, normal olarak), ne de çocuk büyütme kitabı. İçgüdüsel olarak herşey çok daha iyi, rahat, mutlu ilerledi (tabii ki tecrübe önemli).
YanıtlaSilO yüzden, bence bu kitaplar çok iyi, çok güzel; benim gibi sıkı sıkıya bağlanmamak şartıyla. Sana ve bebişe uyanı al, uymayanı bırak; arkana bile bakma :)
Çook öpüyorum!!! Başak
Aynen sana katılıyorum, sanırım o yüzdendir ki son zamanlarıma doğru anca alabildim kitapları:)
SilAslında mantıklı olarak düşününce, çocuk mutlu ise bir kural kaide yoktur gibime geliyor ama yine de siz deneyimli, bilgili, mantıklı ve genç annelerin tavsiyeleri çok çok önemli.
Fasulyenin günlüğünü merak ettim :) esprili dili seviyorum
YanıtlaSilhttp://loveandsmile.wordpress.com/
Kesinlikle çok eğlenceli ama "bu kadın bunu yaşamış benim de bilmem kaçıncı haftamda böyle hissetmem lazım değil mi?" duyguları ile okumamak ve panik olmamak lazım:):)
Sil