11 Eylül 2015

Bebekle Seyahat!

Dora tam 40 günlük olduğundan beri yollardayız.
İlk hedefimiz Bodrum'du.

Dora makul saatte uyur, gece 2 gibi kalkar gideriz, gece yolculuğu yaparız demiştik ama... Çocukla plan yapılmaması gerektiğini bir kere daha gördük!
Benim minnoş kızım gece 01:30'a kadar uyumayarak beni, babası ve dedesini yorgun bıraktı. Gece planladığımız saatten 1 saat sonra yola çıktık ve arabada uykuya daldı...
Gece uyuması gereken vakitte uyumadığı için 8-9 saatlik araba yolculuğu süresince sadece emmek için uyandı ve geri uyudu.
Bir nevi 40'ını Bodrum yollarında uçurmuş olduk ancak bu kadar küçük bir bebek ile bu kadar uzun süreli araba yolculuğunu önermem. Bence süreyi ve konaklama noktalarını bölerek ilerlemek en doğrusu... Bu çok net.

İkinci yolculuğumuz Bodrum'dan İstanbul'a dönüş yolculuğu idi.
O sıcakta Temmuz sonunda İstanbul'da ne işin var? Neden mis Bodrum'u bıraktın? demeyin. En yakın arkadaşım evleniyorsa, geleceğim tabii ki!
Yolculuğun dönüş kısmını bu sefer böldük.
İlk durağımız Ayvalık...
Yine gece yola çıktık ve 4-5 saatlik yol boyunca minik kızımız uyudu.
1 gece Ayvalık'ta kaldık ve ertesi gün (Şeker Bayramı ertesi) öğlen İstanbul'a dönmek üzere yola koyulduk.
Hiç abartmadan söylüyorum ki; hayatımın en kötü yolculuğuydu!
4 saat sürmesi gereken yol 8 saat sürdü, çocuk o kadar uzun süre gündüz seyahat edince arabada bayıldı resmen. Babası ve ben onu öyle gördükçe bittik. Kendimize, yola ve trafiğe lanet okuduk!
Bayramın ertesi günü çocukla yola çıkmayın. Bu da çok net.



Korkunç ve nemli İstanbul sıcağına maruz kalınca, düğünden sonra Bodrum'a dönmek farz olmuştu (zaten gidiş biletlerini çok önceden almış, dönüş biletini bırakmıştık). 
Dora'nın ihtiyacı olabilecek her şeyi yanımıza almıştık ama insan yine de 70 günlük bir bebek ile uçağa binmekten tedirginlik duyuyor. Bir de havaalanındaki olağanüstü güvenlik önlemleri ve minicik kızımızı bile aramaya tenezzül ediyor oluşları, durumun vehametini açıkça ortaya sermişti.
Neyse...
Uçak yolculuğu inanılmayacak kadar düzgün gitti. Dora kalkış ve inişlerde sanki önceden anlaşmışız gibi memesini emdi, havadayken emziğini aldı ve kulaklarında bir sıkıntı yaşamadan Milas Havaalanı'na indi. Dedesi ve anneannesi tarafından bol gülücük ve agucukla karşılanarak, evin yolunu tuttu. :)

4. yolculuğumuz yine İstanbul'a dönüş yolculuğu...
Dora artık uçaklar konusunda bir uzman. Fakat bir sıkıntı var... Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan uçak gelmedi ve tam 2,5 saat (Allah'tan) CIP'de bekledik. Rötar aslında daha fazla olmasına rağmen, biz evdeyken bilgilendirme geldiği için şükür ki daha da erken gitmemiştik.
İnanır mısınız bilmem? Kızımız yine sanki anlaşmışız gibi davrandı. Havaalanında rötar süresince beklerken bile ağlamadı, uçakta bol bol yutkundu. Emzik almada sıkıntısı vardı ama onu da (bir hata olsa da, şeker değil en azından:)) o çok sevdiği vitaminine batırıp batırıp vererek çözdük.

Yani durumu kendi açımdan özetleyecek olursam;
1- Kızım araba yolculuğundan ziyade uçak yolculuğunu tercih eden bir zamane bebesi.
2- Uçak yolculuğunu (çok küçük olduğu için) eşim olmadan yapmak istemedim. İyi ki de öyle yapmışız, insan sevdiği kişi yanında olunca daha iyi hissediyor.
3- Her ne yolculuğu yaparsanız yapın, çocuğunuzun yedek her şeyini mutlaka çantasına alın.
4- Uçakta emzirirken kimse size bakmıyor. Medeniyet yolunda oluşumuzun bir ibaresi...
5- Araba yolculuğu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Arabada emzirirken boynumda çadır olmasına rağmen yan tarafımızda park etmiş kişiler, kadın ya da erkek fark etmeksizin "meme"mi görmeye çalıştılar. Terbiye hak getire!
6- Uçak yolculuğuna çıkmadan önce doktorunuzla mutlaka konuşun ve olurunu alın. Kalkış ve inişler sırasında basınçtan kulaklarının etkilenmemesi için yutkunması şart. Bu nedenle ya emzirin ya da emziği ağzından bırakmaması için çaba gösterin.
Önemli Not: Dora'da olmadı ancak bazı bebekler uçak yolculuğundan bir iki gün sonra hafif kulak ağrısı geçirebildiklerinden son derece huysuz olabiliyorlarmış.
Önemli Not 2: Yukarıda kırmızı ile belirttiğim detaylar da bence çok önemli.

Yaz bitti, biz döndük evimize...
Şükür İstanbul'un deli nemli sıcakları bitmişti de, rahat nefes aldık hep birlikte.

Kısmet seneye...
:)


tatilci abt

6 yorum :

  1. Tatillerin bitmesi çok üzücü ://
    Dora'nın kulak ağrıma gibi problem yaşamaması sevindirici :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Sena'cım:)
      Ben bu sene pek tatil yapmışım gibi olmadı ama yine de her canım istediğinde denize gidebilmek de ayrı bir lüksmüş:)

      Sil
  2. Seneye daha rahat olur inşallah..

    YanıtlaSil
  3. ooof o trafikle bebek yolculuğu nasıl olur ben bilirim :)) arabada uyuyan bebemiz tarfik durup arabalar da durunca yaygarayı koparıyor :((( arabanın için tam bir cinnet havası :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma uzun yolda problem yok da, İstanbul trafiğinde kalınca ben de aynı sıkıntıları yaşıyorum:D
      Ne nazlılar şu zamane bebeleri yahu?

      Sil