5 Haziran 2014

Kendime yaptığım en büyük iyilik: Pilates!

Spora düşkünlüğüm bellidir... Yıllarca spor salonlarında koşu bantları ile elipticallar arasında mekik dokudum. Her gün hem terimi hem de stresimi o pedallarda, bantlarda bıraktığım da doğrudur. Ama şundan da eminim ki; hiçbir şey yaklaşık 3 yıl önce hayatıma giren pilates kadar tamamlamadı beni.  Bir kere Pilates Plus'ın kapısından içeri girdim ve giriş o giriş! O günden beri düzenli olarak haftada 2 saat olmak üzere pilates yapıyorum.


Pilates nedir?

Pilates, Joseph Hulbert Pilates isimli zat-ı muhterem tarafından  20. yüzyılın başlarında geliştirilen ve vücudun yanı sıra zihni de geliştirmesi amaçlanan hatta kendisinin "contrology -  kontrol bilimi" olarak adlandırdığı denge, nefes ve çeşitli hareketlerin sentezi olan egzersiz programıdır. 

muybridge-joseph-pilates-sequence

Benim için pilates ise kendime yaptığım en büyük iyiliktir...

Şunu baştan kabullenmek lazım. Pilatesi gerçekten anlamak için biraz zaman geçirmek ve zihni kontrol etmek daha doğrusu kontrol etmeyi öğrenebilmek gerekiyor. Hareketleri doğru şekilde uygulamak için sadece püf püf diye nefes vermek yeterli değil yani! Kendinize hakim olmanız, kaslarınızın yönetimini zihninize bırakmanız şart.

Ben 3-4 ay gibi bir süre nerede belimi yere yapıştırıp, nerede pelvic curl (kalçayı kendine döndürme) yapacağımı ya da neden omuzlarımı matıma yapıştırmam gerektiğini kavrayamadım. Daha doğrusu ben kavradım ama vücudum işine geleni, kolay olanı yapmakta ısrar etti. Bir de bende lordoz olduğu için bir süre tam bir cümbüş yaşadık!

Zaman içerisinde canım Hande Hocamın da destek ve yönlendirmeleri ile "gerçekten" kavramaya ve hareketleri mış gibi yapmamaya başladım. 
Yani bu olayın iki püf püften ibaret olmadığı gibi, sağlık da çocuk oyuncağı değil. Emek vermek, çaba göstermek, zaman harcamak, kontrolü ele almak, her "ben pilates eğitmeniyim" diyene aldanmamak, doğru insanlardan doğru yönlendirmeleri almak, işi uzman ellere bırakmak gerekiyor. 


Bu 3 yılda neler değişti?


Daha esnek bir fiziğe sahibim, duruşum (posture) düzeldi, karın, kalça, bacak ve kol kaslarımın gücü arttı, daha fit bir görünüm kazandım. Seviyesi ağırlaşan hareketlere karşılık hala kaytarma peşinde olan vücudumu kontrol edebilmeyi başardım. Can dostlarla tanışmama vesile olmasının yanı sıra ise seratonin salgılıyorum ve mutluyum!

"E peki bundan sonra ne olacak?" derseniz...
Pilatesin ucu bucağı olduğuna inanmıyorum. Hem kas hem de zihin dayanıklılığı arttıkça, hareketlerin seviyesi de değişiyor. Kısacası bu işte sürekli bir meydan okuma var!

Joseph Pilates söyleyeceğini söylemiş zaten...
“In ten [Pilates] sessions you will feel the difference, in twenty you will see the difference and in thirty you will have a whole new body.”
"On pilates dersinde farkı hissedecek, yirmide farkı görecek, otuzda ise yepyeni bir fiziğe sahip olacaksınız"

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder