31 Temmuz 2014

Mis gibi meyvelerin mis gibi sebzeler ile buluştuğu yer

Home office çalışıyor olmanın ne güzel yanlarından biri semt pazarına rahatlıkla gidebiliyor olmak.

İstanbul - Anadolu Yakası'nda Erenköy Pazarı daha bilinen adı ile Perşembe Pazarı kuruluyor. Yani bugün benim pazar günüm. feri-feri'mi alıp düştüm pazar yollarına...

*** feri - feri benim pazar arabamın ismi. Eee Ferrari yolların, benim kızım ise pazarın en hızlısı:)***


feri - feri

Marketlerde satılan ürünler kim ne derse desin ne pazardakiler kadar taze, ne de bereketli oluyor. O meyvelerin, sebzelerin kokusu da hiçbir market rafında yok maalesef. 
Her kesime göre, her zevke göre alışveriş imkanı var pazarda. Mutfak alışverişini yapan da var, kıyafet alan da var, elektrik süpürgesi torbası da... 

Evde çalışmaya başlamadan önce Anneciğim ve Babacığım alışveriş listemi alır, benim yerime pazara giderlerdi (Ne kadar teşekkür etsem az... Yine ve bir kez daha ödeyemem haklarını). Onlar yazlığa gidince de en az 3 - 4 ay mecbur kalırdım market raflarına. 

Şimdi öyle mi?

Sabahtan alıyorum feri-feri'mi, gidiyorum pazara... Tüm mutfak alışverişimi yaptığım yetmezmiş gibi kışlık hazırlığımı da yapıyorum.
Bu nedenle barbunya, bakla, bezelye, enginar gibi yaz sebzelerini kışın da gönül rahatlığı ve afiyet ile yiyebiliyoruz. Çok istersem gider dondurulmuş alırım demeyin, aynı tadı bulamazsınız eminim:)







Bugün bayram ertesi olduğu için pazar tam anlamı ile kurulmamıştı, yoklamada eksikler vardı anlayacağınız. İstanbullular da tatil dolayısı ile şehri terk ettiği için kısmen boştu, bu nedenle rahat rahat gezilebildi pazar:)

Önemli Not: Pazarda çok fazla resim çekemedim. Bunun nedeni elimin kolumun dolu olması değil, insanlar iş yaparken onları rahatsız etmek istemememdir. 

Yaşasın Semt Pazarları!

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder